3 Şubat 2017 Cuma

Türkiye’nin verimli tarım için teknolojiye ihtiyacı var

Boğaziçi Üniversitesi Haberi

İngiltere Büyükelçiliği ve Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon ve Rekabet Odaklı Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği Tarım Teknolojileri (AGRI-TECH) Bilgi Transferi semineri 18 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde yapıldı. Özel sektör, kamu ve üniversitelerden gelen uzman konuşmacılar Türkiye’de mevcut tarım teknolojileri durumunu özetleyerek Avrupa ile karşılaştırdılar. Seminerde Türkiye’de tarım teknolojilerinin genel durumu, gıda sektörünün güncel sorunları ve hassas tarım teknolojileri üzerine önemli saptamalar yapıldı.

Ali Ekber Yıldırım: Tarımın geleceği teknolojide

Ali Ekber Yıldırım'ın Yazısı:

İngiltere’nin Ankara’daki Büyükelçiliğin finansman desteği ile Boğaziçi Üniversitesi’nin sürdürdüğü “Agri-Tech Sektöründe İngiltere- Türkiye Ortaklığını Desteklemek İçin Kapasite Geliştirme ve Ağ Oluşturma Projesi” kapsamında iki ülke arasında teknoloji transferi ve işbirliği sağlanması hedefleniyor.
Bu amaçla Londra’da yapılan toplantılara Türkiye’den, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gökhan Özertan, Prof. Dr. Arzu Tektaş, Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Bülent Üner, Proje Koordinatörü Arzu Sarı,Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hijran Yavuzcan, Akdeniz Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet İnan, Tarımda teknoloji kullanımını geliştirmek ve yaygınlaştırmak için faaliyet gösteren Doktar’ın CEO’su Tanzer Bilgen ve Doktar Kurumsal İletişim Sorumlusu Dr. Kerem Kabadayı katıldı.

Ali Ekber Yıldırım: Tarım teknolojilerinde İngiltere ile işbirliği arayışı

Ali Ekber Yıldırım'ın Yazısı:

İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği’nin finansman desteği ile Boğaziçi Üniversitesi’nin koordinasyonunda “TarımTeknolojileri Sektöründe İngiltere-Türkiye Ortaklığını Desteklemek İçin Kapasite Geliştirme ve Ağ Oluşturma Projesi” başlatıldı. Proje kapsamında 17-19 Kasım 2016 tarihlerinde bir grup bilim insanı ve tarım teknoloji uzmanı İngiltere’nin başkenti Londra’da incelemelerde bulundu. Düzenlenen toplantı ve etkinliklerde iki ülke arasında teknoloji transferi konusunda işbirliği olanakları değerlendirildi.
Boğaziçi Üniversitesi adına çalışmaları yürüten Prof. Dr. Gökhan Özertan ve Prof. Dr. Arzu Tektaş, yapılacak çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “İngiltere, tarım teknolojileri konusunda ciddi çalışmalar yapan ve bunun başka ülkelerde de kullanılmasını hedefleyen ülkelerden birisi. Üniversite olarak bizim bu teknolojileri Türkiye’ye pazarlama gibi bir konumumuz olamaz. Ancak, iki ülke arasında tarım teknolojileri konusunda ortak bir platform oluşturabiliriz. İki ülke bilim insanlarını, araştırmacıları, teknoloji üreten ve kullananları bir araya getirecek bu platform, ülke tarımına önemli katkılar sağlayabilir. Bunun ilk adımı olarak Londra’ ya inceleme gezisi yapıldı. Projenin amacı, teknopark ve araştırma merkezlerini bu teknoloji üretimine katılmasını sağlamak ve iki ülke arasında işbirliği sağlamak. Bu bir başlangıç. Devamında İstanbul’da da bir toplantı yapılacak ve daha sonra sonuçları basın toplantısı ile kamuoyuna sunulacak. Burada sadece tarımsal üretim değil, tüketici açısından da tedarik zincirinde yaşanan sorunların çözümü, gıda güvenliğinin sağlanması konusunda çalışmalar yapılacak. Bu amaçla oluşturulacak platformun bir internet sayfası olacak ve bunun üzerinden işbirliği olanakları devam edecek. Bu web sayfasında 5 yıl çalışmalar paylaşılacak.” 

İrfan Donat: Tarım 4.0


Bu konuyu geçtiğimiz haftalarda Tarım Analiz programında Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Özertan ile biraz da Türkiye özelinde enine boyuna tartışmıştık.
Türkiye’de Ar-Ge'nin gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 1’in altında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özertan, birçok ülkede söz konusu oranın Türkiye’nin 3-4 katı seviyesinde olduğunu belirtiyor. O yüzden sadece tarım açısından değil bir çok sektörde gelişimin sağlanması için Ar-Ge'nin ciddi şekilde desteklenmesi gerekiyor.
1980’lerin ortalarından itibaren 'akıllı tarım', 'hassas tarım' gibi yeni kavramların hayatımıza girmeye başladığını hatırlatan Prof. Dr. Özertan, kaynakların etkin şekilde kullanılması ve tarımın sürdürülebilir olmasında teknolojinin üstlendiği role dikkat çekiyor.
Tarım genel olarak belirsizliklerin olduğu bir sektör ve en büyük belirsizliklerden bir tanesi de iklim” diyen Prof. Dr. Özertan, “Tipik bir tarımsal üretim yapan çiftçi, yakın gelecekte kendisini ne tür doğa olaylarını beklediğini bilmek durumunda. Hassas tarımın özellikle üzerinde yoğunlaştığı alanlardan bir tanesi söz konusu iklim iletişimini çiftçi ile kurmak” diyor.
Hassas tarımı yoğun olarak uygulayan ülkeler arasında ABDAvrupa ülkeleri veAvustralya gibi nispeten daha zengin ülkeleri gösteren Prof. Dr. Özertan, “Büyük ölçekli arazilerde hassas tarım uygulamalarını gerçekleştirmek daha kolay. Türkiye bu konuda maalesef oldukça küçük ve parçalı arazi yapısına sahip” diyor.
Mevcut şartlarda pahalı olan hassas tarım uygulamalarının büyük ölçekli çiftçilerden küçük ölçekli aile çiftçilerine iletilebilmesinin yolununbirlik ya da kooperatiflerden geçtiğini dile getiren Prof. Dr. Özertan, küçük ölçekli çiftçilere bu konuda destek sağlanmasının önemine dikkat çekiyor.
Tarım çok boyutlu bir sektör.
İşin üretim safhasında akıllı tarımı uyguladık diyelim. Hassas tarım uygulamalarını hayata geçirerek daha düşük maliyetle daha kaliteli ve verimli ürün elde ettiğimizi varsayalım.
Peki iş bununla bitiyor mu?
Keşke bitse ama işin bir de pazarlama tarafı var.
Eğer binbir zahmetle elde edilen ürünler eder fiyata satılamıyorsa, ürününüz ne kadar kaliteli de olsa verilen bütün emek boşa gidiyor. Üretici tarafında bir hüsran yaşanıyor ve motivasyon bozuluyor.
Üretici için bir diğer en büyük belirsizlik, karşısına çıkacak fiyatın ne olduğunu bilmemektir” diyen Prof. Dr. Özertan, burada bilgi iletişim teknolojilerinin devreye girebileceğini kaydediyor.
Prof. Dr. Özertan, “Bu noktada bilginin toplanması ve paylaşılması önemli. Hassas tarımın önemli parçalarından bir tanesi büyük ölçekte verinin toplanması, bu verinin işlenmesi ve bunun kullanılabilir hale getirilmesidir. Üreticinin, perakendecinin ve tüketicinin karşı karşıya olduğu fiyatlar, oluşturulacak bir platform sayesinde bilinse, belki ortaya çıkacak yanlış fiyatlamalara daha rahat müdahale edilebilir” diyor.
Yıllardır kronik bir sorun haline gelen ve karşımıza enflasyon olarak çıkan bir gerçek var. Tarım sektöründe üretici düşük fiyattan ürün satmaktan, tüketici ise yüksek fiyattan almaktan şikayetçi.
İşte bu noktada Prof. Dr. Özertan, “Daha fazla bilginin bilinmesi, üretilmesi, işlenmesi ve paylaşılması bu problemlere kısmen de olsa çözüm üretebilir” diyor.
Gelişmiş ülkelerde 'hassas tarım' ve 'akıllı tarım' uygulamaları daha sık gündeme gelmeye başladı. Yatırımlar artıyor, üniversiteler daha fazla kafa yoruyor ve devlet bu alana daha fazla teşvik sağlıyor.
Çok geç kalmadan bizim de 'Tarım 4.0'ı konuşmamız ve üzerine daha fazla kafa yormamız gerekmiyor mu?